Karar No : 2020/MK-122
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2019/520674 İhale Kayıt Numaralı “Karayolları 1Bölge Müdürlüğü İstanbul-Edirne Arasındaki Otoyol Bakım İşletme Şefliklerinin İhtiyacı Olan Sürücüsü Dahil Arazözler Ve Kamyonetler İle Sürücüsü Ve Yardımcısı Dahil Vinçli Kamyonların Çalıştırılması İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2019/520674 ihale kayıt numaralı “Karayolları 1. Bölge Müdürlüğü İstanbul-Edirne Arasındaki Otoyol Bakım İşletme Şefliklerinin İhtiyacı Olan Sürücüsü Dahil Arazözler ve Kamyonetler ile Sürücüsü ve Yardımcısı Dahil Vinçli Kamyonların Çalıştırılması İşi” ihalesine ilişkin olarak, Ak Grup Sosyal Hizmetler Gıda Tem. ve İnş. San. Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 26.12.2019 tarihli ve 2019/UH.I-1732 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
…
Davacının dava dilekçesi ve itirazen şikayet başvurusunda ileri sürdüğü 11. iddia yönünden;
Davacı on birinci iddiasında, kamyonların çalıştırılmasına ait Özel Teknik Şartname’nin 8’inci maddesinin (q) alt bendinde yapılan düzenlemede her ekip başına aylık 300 litre benzin ve 10 litre yağ düzenlemesinin yaklaşık maliyete dahil edilip edilmediğinin bilinmediği, edildi ise de eksik hesaplama yapıldığı hususunu ileri sürmüştür.
Davalı idarece, on birinci iddia yönünden; yaklaşık maliyetin ihalenin ilk oturumunda (19.11.2019) açıklandığı dikkate alındığında davacının idareye şikâyet başvurusunda bulunduğu tarih itibariyle yaklaşık maliyeti bilmediği, bu nedenle ekip başına aylık 300 litre benzin ve 10 litre yağ düzenlemesinin yaklaşık maliyete dahil edilip edilmediği, edildi ise eksik hesaplama yapıldığı yönündeki iddiasının davacıyı herhangi bir hak kaybına veya zarara uğratma ihtimalinden söz edilemeyeceği, dolayısıyla bilgi sahibi olunmayan yaklaşık maliyet nedeniyle davacının korunması gereken menfaatinin güncel ve meşru olmadığı, bu nedenle de davacının söz konusu husus nedeniyle doğrudan doğruya bir hak kaybına uğradığı ve/veya uğrama ihtimali olduğu sonucunun çıkarılamayacağı anlaşıldığından, davacının iddiası uygun bulunmamıştır.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinin değerlendirilmesinden; 4734 sayılı Kanun ile ihale işlemlerinde, başvuru ehliyetine ilişkin özel düzenlemelere yer verildiği ve bu kapsamda sadece aday, istekli veya istekli olabileceklerin, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğranıldığı ya da zarara uğranılmasının muhtemel olduğu iddiasıyla şikâyet ve itirazen şikâyet başvurularında bulunabileceği anlaşıldığı, bu bakımdan, şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri, ihalelere teklif veren veya ön yeterlilik için başvuran gerçek ve tüzel kişilerle sınırlandırmak Kanun’un belirtilen hükümlerinin amacına uygun bulunmadığı, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya isteklilerin yanında, doküman satın almak suretiyle ihale sürecine katılma istek ve iradesini ortaya koymuş olan istekli olabileceklerin de ihalelere yönelik başvuru yollarını kullanma hakları bulunduğunun açık olduğu, bu durumda, dava konusu ihaleye teklif sunmamakla birlikte, ihale dokümanını satın alan ve ihale konusu alanda faaliyette bulunan davacı şirketin istekli olabilecekler arasında bulunduğu, doküman satın alarak ihale sürecine katılma istek ve iradesini ortaya koymuş olan davacının ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia ederek ihalelere yönelik başvuru yollarını kullanma hakkının bulunduğunun açık olduğu, her ne kadar şikayet tarihi itibariyle davacının yaklaşık maliyeti bilmediği sabit olsa da dava konusu ihaleye katılım iradesi gösteren davacının teklif sunması durumunda söz konusu iddiası yönünden zarara uğramasının muhtemel olduğu, mevzuatın da zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden istekli olabileceklerin ihalelere yönelik başvurma hakkını kullanabileceğini öngörmesi karşısında, davalı idarece itirazen şikayet başvurusunun on birinci iddia yönüyle reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
…
Açıklanan nedenlerle; dava konusu işlemin itirazen şikayet başvurusunun birinci, beşinci, altıncı, yedinci ve on birinci iddialar yönünden reddedilmesine ilişkin kısmının iptaline, diğer iddialar yönünden ise davanın reddine…” gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulu’nun 26.12.2019 tarihli ve 2019/UH.I-1732 sayılı kararının birinci, beşinci, altıncı, yedinci ve onbirinci iddialar ile ilgili kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda beşinci, altıncı ve onbirinci iddialar ile ilgili olarak yeniden esasın incelenmesine geçilmesi gerekmekle birlikte, birinci, altıncı ve yedinci iddianın “köprü ve otoyol geçiş sayı ve ücretlerine yer verilmediği” kısımları ile ilgili olarak ihalenin iptali gerektiğinden yeniden esasın incelenmesine geçilmesine gerek bulunmadığına,
3- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (a) bendi gereğince ihalenin iptaline,
Oybirliği ile karar verildi.