Karar No : 2019/MK-252
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/66771 İhale Kayıt Numaralı “280-01 Kk No Lu Malazgirt Şehir Geçişi Km:0+000-4+000 Ve Malazgirt Çevre Yolu Km:0+000-7+000 Arası Toprak İşleri,Sanat Yapıları Ve Üstyapı Yapım İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
Karayolları 11.Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/66771 ihale kayıt numaralı “280-01 Kk No Lu Malazgirt Şehir Geçişi Km:0+000-4+000 ve Malazgirt Çevre Yolu Km:0+000-7+000 Arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları ve Üstyapı Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak Uyum Yapı İnş. Taah. İnş. Malz. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 20.03.2019 tarihli ve 2019/UY.II-397 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.
Davacı Uyum Yapı İnş. Taah. İnş. Malz. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 13. İdare Mahkemesinin 29.05.2019 tarihli E:2019/752, K:2019/1400 sayılı kararında “…Dava konusu Kurul kararının, davacının, 24/01/2019 tarih ve 3 numaralı ihale komisyonu kararında, tekliflerinin 03.004 poz no’Iu Ekskavatör, 03.017 poz no’lu Kompresör, 03.042/3 Titreşimli Silindir (14-18 ton) ve 03.042/4 Titreşimli Silindir (18-22 ton) analiz girdileri için 2017 yılı kamu kurum ve kuruluşlarınca yayınlanan birim fiyatların doğrudan kullanılmadan, söz konusu analiz girdileri için 0,000137 olan saatlik ücret katsayısından 0,000063 olan amortisman tutarının çıkarılarak elde edilen değer ile söz konusu araçların 2017 yılı kamu kurum ve kuruluşları rayiçlerinin çarpımından elde edilen değerler ile açıklama yapıldığı ve bu haliyle analiz tutarlarının teklif birim fiyatların altında kalmasını sağladığı gerekçesiyle reddedildiği, ancak yapılan hesaplamanın mevzuata uygun olduğu, söz konusu hesaplamanın benzer durumlara ilişkin daha önce alınan İdare Mahkemeleri ve Kurul kararlarına paralel olarak yapıldığı, analizlerdeki makinelerin kendi malı olduğu ve amortisman ömrünü tamamladıklarından 2017 yılı rayiç bedellerinin doğrudan kullanılmasının avantajlı koşul sağlamadığı, makine bedellerinin değil amortisman hesabı sonucunda çıkan birim fiyatların analizlerde yer alan miktarlarla çarpılması sonucu bulunan tutarların dikkate alınması gerektiğine yönelik 1. iddiasına ilişkin kısmına bakıldığında,
Davacı şirket tarafından, idarece açıklanması istenen analiz girdileri arasında yer alan 03.004 poz no’lu Ekskavatör (210 hp, 2,5 yd3), 03.017 poz no’lu Kompresör (210 cfm.lik), 03.042/3 Titreşimli Silindir (14-18 ton) ve 03.042/4 Titreşimli Silindir (18-22 ton) analiz girdileri için 2017 yılı kamu kurum ve kuruluşlarınca yayınlanan birim fiyatların doğrudan kullanılmadığı, söz konusu analiz girdileri için Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan “Yol, Köprü, Tünel, Bitümlü Kaplamalar, Bakım ve Trafik İşlerine Ait Fiyat Analizleri” kitabında KGM/03.504 pgz numaralı “Ekskavatörün 1 Saatlik Ücreti (2 1/2 yd3 lük ve takriben 210 HP gücünde)’1 analiz girdilerinde yazan 0,000137 olan saatlik ücret katsayısından 0,000063 olan amortisman tutarının çıkarılmasından elde edilen değer ile söz konusu araçların 2017 yılı kamu kurum ve kuruluşu rayiçlerinin çarpımı sonucu ulaşılan tutar ile açıklama yapıldığı, söz konusu makine girdilerine ilişkin olarak davacı tarafından amortisman hesabında kullanılan girdi oranlarının kamu kurum ve kuruluşlarınca yayımlanan analiz girdi oranları ile uyuşmadığı açık olup, bu durumda dava konusu Kurul kararının davacının 1. iddiasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Dava konusu Kurul kararının, davacının 2, 3, 4, 5 ve 6. iddialarına ilişkin kısmına bakıldığında İse,
Her ne kadar davalı idarece, davacının kendi teklif fiyatından daha yüksek tutarda teklif fiyatı sunan ve ihale üzerinde bırakılan Kandaşoğlu Yapı A.Ş.nin belgelerinin mevzuata aykırı olduğu ve teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği yönünde ileri sürdüğü 2, 3, 4, 5 ve 6. iddiaları, kendisinden yüksek tutarda teklif sunan isteklilerin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması durumunda dahi davacının bir hak ve menfaat elde edemeyeceği sonucuna varılarak ehliyet yönünden reddedilmiş ise de; olayda, ihale dokümanını satın alıp, ihaleye teklif veren davacının da 4734 sayılı Kanun’un aktarılan hükümleri uyarınca istekli statüsünde olduğu açık olduğundan, teklif vererek ihaleye katılma istek ve iradesini ortaya koymuş olan davacının ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia ederek ihalelere yönelik başvuru yollarını kullanma hakkının bulunduğu, nitekim ilgili iddialarına ilişkin itirazen şikayet başvurusu ehliyet yönünden reddedilmeyip esası hakkında bir karar verilmiş olsa idi söz konusu ihalenin iptal edilmesi ihtimalinin de bulunduğu göz önüne alındığında yeni yapılacak olan ihaleye davacının da katılma şansı bulunacağından davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması durumunun ihaleye yönelik başvuru yollarını kullanma hakkını engellemeyeceği, dava konusu ihalenin üzerinde kalma ihtimali olup olmadığına bakılmaksızın ihale sürecindeki işlemlere yönelik olarak şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabileceği kabul edilerek davacının ilgili iddialarının esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin dava konusu Kurul karanın davacının ilgili iddialara ilişkin başvurusunun, hukuken korunması gerekli bir hakkının veya menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle ehliyet yönünden reddine ilişkin kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin davacının 2, 3, 4, 5 ve 6. iddialarına ilişkin kısmının iptaline, 1. iddiasına ilişkin kısmı bakımından davanın reddine,…” gerekçesiyle dava konusu işlemin 1. iddiaya ilişkin kısmının reddine, 2, 3, 4, 5 ve 6. iddialara ilişkin kısımları için ise iptaline karar verilmiştir.
Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,
1- Kamu İhale Kurulunun 20.03.2019 tarihli ve 2019/UY.II-397 sayılı kararının 2, 3, 4, 5 ve 6. iddialar ile ilgili kısmının iptaline,
2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin 2, 3, 4, 5 ve 6. iddialarının esasının incelenmesine,
Oybirliği ile karar verildi.